Küçük Modüler (SMR) ve Mikro Modüler (MMR) Reaktörler

main picture
by Duhan Küçük 9 Temmuz 2024

Enerji Arayışı

İnsanlık tarihi boyunca, yaşamının standartlarının gerektirdiği ölçüde enerjiye muhtaç olmuştur. Enerji ihtiyacını gidermek için farklı türlere ve enerji dönüşüm yollarına meyilli de olsa son dört yüz yıl haricinde enerji ihtiyacı gidericileri dar kategoride görürüz aralarında en kritik olanı doğadır. Atlar ve onlar gibi hayvanların kullanımından ırmakların akışıyla çalışan değirmenlere kadar doğadaki enerji akışından aşırarak kendi ihtiyaçlarını gidermeye yönelik bir anlayışı benimseyen insanoğlu son yüzyıllarda birilerinin kontrolünde olan kaynakların tüketilmesi amacıyla fosil kaynakları kullanarak enerji üretim modelini benimsemiş de olsa artık yeşil enerji olarak adlandırılın, doğadan aşırmaya daha yeni ve inovatif yaklaşımlarla geri dönmektedir.

Günümüzde ise tartışmalara davet açan; güçlü ülkelerin olmazsa olmazı olan ve enerji kaynağı olarak da kullanabilen nükleer teknolojilerdir. Nükleer enerji denildiğinde genel olarak devasa nükleer tesisler ve ‘büyüklük’ algısı da oluşuyor olsa işin aslı aklı zorlayan derecelerde küçüklükten gelir. Bugün bildiğimiz en yüksek enerji yoğunluğuna sahip kaynak nükleerdir. Kaba bir tabirle maddenin en ufak yapı taşı olarak nitelendirdiğimiz atomların “kontrollü patlatılmasıyla” ve ikiye bölünmesiyle gerçekleşen olaya fisyon denir ve kontrollü olarak iki farklı atomun birleştirilmesine ise füzyon denir. Fisyon ve füzyon reaksiyonlarında patlama veya birleşme anında ki parçacık kaybından kaynaklı ortaya muazzam ısı enerjisi çıkar. Isı enerjisi birbirinden farklı metodlarla; ihtiyaç duyulan veya taşınması için gereken veya depolanması için gereken diğer enerji türlerine dönüştürülür.

Enerji kaynakları kritik değişimler geçirmiş olsa da üretilen enerjinin dönüştürülme süreçlerinde dört bin yıldır çok ciddi değişimler görülmemiştir. Doğada var olan akışın veya bizzat-i elde etmiş olduğumuz enerjiyle oluşturduğumuz akışın içerisine o akış sebebiyle dönecek mekanizma kurarak istediğimiz enerjiyi elde etmeye çalışırız ve ilk örneği değirmenlerdir. Dönüştürülme süreçlerinde yaşanan tıkanıklığın çözülmesi de modüler ve mikro reaktörler için önem arz etmektedir.

Geleneksel sayılabilen günümüzde de kullanılan reaktörlerin enerji süreçleri devasa büyüklükteki tesislerde gerçekleşiyor, yüksek yoğunluklu enerjiyi devasa parçalarla dizayn edilen enerji çevrim süreçleri izliyor. Basitleştirilmiş bir anlatımla; nükleer reaksiyon sonucu çıkan ısı enerjisinin mekanik enerjiye dönüşümü gerçekleşerek mekanikten de istenilen diğer türe dönüşüm gerçekleşir. Nükleer tesislerde halen kullanılan yöntem; ilk trenlerde kullanılmış olan yönteme benzer olan ve su buharının basınç etkisiyle türbinlerin dönmesi sağlanarak ısının mekanik enerjiye dönüştürülmesidir. Yüksek enerji yoğunluğu sebebiyle ortaya çıkan enerji muazzam derecede fazla ve yoğun olduğundan dolayı ısı enerjisi bugün sahip olduğumuz materyelleri güvenli kullanmamıza engel olmaktadır haliyle çevrim elemanlarının ve materyellerin hasar görmesini engellemek adına soğutucu sistemler kullanılmaktadır. Zaten reaksiyonda elde etmek istenilen ısı enerjisi olmasına rağmen kontrol edilebilirlik seviyesinin üzerinde bir ısı enerjisi meydana geldiğinde devasa sistemlerle o ısının tahliyesi sağlanır yani zaten elde etmek için uğraşılan ısı enerjisinin bir kısmı kontrol becerilerini aştığından boşa gider bu verimsizliğin en büyük sonuçlarından biri ekonomiktir. Zamanla olgunlaşan nükleer enerji süreçleri için alanında uzman kişiler nükleer enerjinin fiyatlarının düşmesini beklerken artmasıyla karşılaştı. Nükleer santral inşaat süreleri ise santralin büyüklüğüne göre değişmekle birlikte çok uzun süreler alır ve tahmini sürelerde devamlı sapmalar yaşanır bunun da yanında nükleer tesis kurmak için kurulucak tesisin güvenlik ve verimlilik kriterlerinden uygulamada geçmiş olması gerekmektedir çünkü nükleer tesislerin tasarımı ve çalışma standartları simülasyon becerileri aşan niteliktedir. Azami 10 yıl çalışıp kendini kanıtlamamış olan santral tasarımları genellikle tercih edilir ve ekonomik açıdan daha az riskli görünür. Olası farklı bir bölgede enerjiye ihtiyaç olduğunda ise santralden ihtiyaç olan yere enerjinin taşınması gerekir buda ekstra bir takım zorluklar getirir. Fiziksel ve enerjisel manada büyüklüğün getirmiş olduğu birçok sorunun ve verimsizliğin çözümü daha küçük ve modüler olanlarda aranmaktadır. Küçük Modüler Reaktörler daha parçasal ve küçük olduğundan ısı enerjisinin kontrol edilebilirliği artmaktadır haliyle ısının yoğun soğutma süreçlerinden kaynaklı verimlilik kaybı ciddi manada azalabilir. Modüler olmasından kaynaklı ihtiyaç anında farklı bir bölgeye hızlıca ufak bir tesis kurmayı ve oraya modül taşımayı mümkün kılar. Aynı zamanda modüler reaktörlere farklı bir bakış açısında ise geleneksel farklı tip santrallerin yerini yenilenebilir enerji tesislerinin alacağını fakat doğanın istikrarlı enerji sağlayamadığı zamanlarda veya eksiklik yaşanılacak bölgeler olduğundan koşulların ihtiyacı halinde destekleyici unsur olarak modüler reaktörlerin kullanımının önemli olacağından bahsedilir.

Lakin her teknolojinin araştırılması için çok ciddi ekonomik yatırımlar ve yetişmiş insan gerekir. Bugün Modüler Reaktörlerin tıkandığı noktada tam olarak burasıdır. Sivil alanda kullanılmak üzere yatırım yapılması sonucunda kâr etmesi mümkün görülmemektedir. Birçok araştırma-geliştirme çalışması yapan firma yatırım eksikliği nedeniyle projelerini sonlandırmıştır ve enerji alanında bulunan kişilerden bazıları SMR’lerin farklı bir zamanda farklı oyuncular tarafından geliştirileceğini düşünmektedir. Düşüncelerin altyapısını, büyük teknolojilere gereken yatırımı hiçbir girişimcinin veya sermaye sahibinin çıkarsız yapmayacağını o çıkarın ise var olan dünya koşullarında yeterli karşılığı olmayacağını söylerler çünkü yenilebilir enerji gibi alternatifler SMR’lere göre daha ucuza enerji üretebilmektedir haliyle sivil sahada karşılığı ekonomik olarak olamayacaksa kamuda da olmayacaktır ve geriye yalnızca araştırma-geliştirme faaliyetleriyle askeri faaliyetler kalmaktadır. Aynı dünyada bulunan diğer önemli teknolojilerin çoğunun en hızlı ve güçlü gelişim gösterdiği zaman gibi SMR teknolojisinin de olası bir savaş senaryosunda veya ciddi uzay araştırmaları gereken süreçler için gelişeceğini savunurlar ve tasdik olarak da bugün dahi SMR teknolojilerine oldukça benzer teknolojiye sahip nükleer gemi ve denizaltı yapılarını örnek verirler. Dünyada 160’ın üzerinde nükleer yüzen araç vardır ve neredeyse hepsi askeri amaçlar için yapılmıştır. Diğer bir görüşte ise tekelleşmenin gerektiği ve ülkelerin şahsi menfaatlerindense insanlık yararını düşünerek yatırımlar yapması gerektiğinden bahsedilir. Modüler olan reaktörler parça halinde fabrikalarda üretilebilir olduğundan dünyada modüler üretimi ve santral-reaktör tasarımını bir veya birkaç firma tekelleşerek kontrol ederse ancak o zaman bu işin kârlı şekilde uygulanabileceği söylense de nükleer teknolojilere birkaç firma veya ülkenin sahip olması durumunda gerçekleşebilecek senaryolar sebebiyle gerçekçi görülmemektedir.

Çin’de bulunan nükleer santralleri ve inşaatları incelemeye giden avrupalı nükleer mühendisler Çinli mühendislerin alanlarında çok ilerlediğini ve aynı zamanda çok ciddi bir pratikleşme yaşadığını söylüyor. Amerika’da son nükleer santral 1996 yılında tamamlanmıştır, yeni nesil araştırmalar devam da ediyor olsa neredeyse 30 yıldır faaliyette bulunmamış mühendislerin uygulamada Çinlilere kıyasla körelmiş oldukları söylenmektedir.

Avrupa birliği ise 2024 Şubat’ta kurdukları organizasyonla birlikte ortak çalışma yürütmek istediklerini ifade etmişlerdir. “AB'de SMR gelişimini hızlandırmak, sağlam ve verimli bir nükleer tedarik zinciri gerektirir. Proje destekçileri, finans kuruluşları, düzenleyiciler, araştırmacılar, eğitim merkezleri, sivil toplum örgütleri ve politika yapıcılar dahil olmak üzere paydaşlar arasındaki iş birliği esastır. İttifak, böyle bir iş birliğini mümkün kılmak ve kolaylaştırmak için bir Avrupa platformu oluşturur.” Bildiriyle beraber başvurular alan ittifak çalışmalara başlamıştır.

Türkiye’de bulunan ve avrupada Türkiye’den fazla şubesi olan şişecam firması bu ittifaka katılmıştır. Ayrıca 2024 temmuz başında teknofest etkinliğinde “Nükleer Enerji Teknolojileri Tasarım Yarışması” TENMAK yürütücülüğünde gerçekleşeceği duyurulmuştur.

Güvenlik Unsurları

Güvenlik nükleer tesisler için en önemli husustur çünkü radyoaktif atıklar ve önceki örneklerden çıkarımlarla yaşanabilir olası kazalar hem çok ciddi maddi kayıplara hem insan sağlığına kalıcı ve uzun süre etkili zararlar verirken doğal yaşamıda yok edebilmektedir lakin önemli ölçüde güvenlik tedbirleri ve olası kazalar için kontrol edilebilir yönetim metodlarıyla sorunlar kabul edilebilir seviyelere indirgenebilmektedir.

Nükleer santral faaliyet halindeyken yaşanabilecek problemler için ise zaten halihazırda birçok önlem vardır ve bu önlemler neticesinde problemler engellenmektedir. Kazaların neredeyse hepsi kontrol edilemeyen ısının sonuçları olarak ortaya çıktığından önlemler bu ısıyı kontrollü üretmek ve yönetmek adına yapılmaktadır.
Nükleer yakıt olarak kullanılacak parçacıklar adeta birer tohum şeklinde seramik veya metal kapsüllerde tutularak yakıtın kontrolsüz olarak patlamasını ve etrafındaki diğer yakıtları istemsiz reaksiyona sokmasını engeller.
Reaktör kabı ise çelik veya yoğunlaştırılmış özel betonarmeden yapılarak içerisinde gerçekleşen reaksiyondan ortaya çıkan radyoaktif madde ve sıçramaların dışarı çıkmasını engeller. Birçok reaktör zaten direkt suyun içerisinde bulunur ve su radyoaktif saçılmaları en iyi izole eden birkaç maddeden biridir.
Reaktör asıl reaksiyonunu gerçekleştirdiği binada özel olarak tasarlanır ve olası kazalarda önlem senaryoları bulunur.

Bugüne kadar gerçekleşmiş kazaların temel nedeni soğutma sistemlerinde yaşanan arızalar sonucu yüksek ısıdan sistemin deforme olarak kontrolsüz reaksiyonların yaşanmasıdır. Haliyle soğutma sistemleri önem arz etmekte olup temelde 3 tanedir.
Kontrol çubukları, reaksiyonun gerçekleşmesine sebebiyet veren nötron parçacıklarını emen malzemeden yapılmış çubuklardır. Reaktörün ısı durumuna göre çubuklar daha fazla nötronu emerek reaksiyonu yavaşlatmak için konum alır veya gücü arttırmak için farklı konum alarak manuel olmayan otomatik bir tepki oluşturur.
Soğutma sistemleri, reaktörün oluşturduğu fazla ısıyı tahliye etmek için kurulan sistemlerdir, rutin olarak devamlı çalışır. Reaktör tasarımlarından tasarımına değişen soğutma sistemleri bulunur.
Acil durum soğutma sistemleri, reaktörün normal soğutma sisteminin yetersiz kalması, arızalanması gibi sebeplerden ani olarak devreye giren soğutma sistemleridir.

Özellikle nükleer atıklar için yapılan eleştirilere rağmen nükleer atıkların tekrar kullanılmasına olanak sağlayan teknolojinin 1980’lerden itibaren kullanıldığı bilinmektedir fakat ekonomik olmamasından dolayı çok tercih edilmemekle birlikte nükleer uzmanlar ABD’nin 150 yıllık kendi elektrik ihtiyacını karşılayabilecek kadar nükleer atığın olduğu söylemektedir. Fransa ise nükleer enerjinin %10’unu geri dönüştürülmüş nükleer yakıttan üretmektedir.

İnsan hatası kaynaklı kazalar yüksek önlemlerle birlikte yok denecek kadar minimize edilmiştir ve yapay zeka gelişimiyle de yok sayılabilecek bir faktör halini almaktadır. Ancak Japonya’da gerçekleşen Fukushima Nükleer Kazası gibi doğal afet kaynaklı kazalar için standart geliştirme ve olası bir radyoaktif patlamada dahi yaşanabilecekleri kabul edilebilir seviyeye getirme amacıyla çalışmalar devam etmektedir. Özellikle SMR’lerde sorunun çözümü için çalışmalar yapılmaktadır. Zaten küçüklüğü sebebiyle olası kazalarda da etkileri geleneksel santrallerle kıyaslanamayacak kadar küçük olacağı varsayılmaktadır. Küçüklüğünden kaynaklı da patlama izalosyonu kolaylıkla sağlanmaktadır.

Tüm güvenlik önlemleriyle birlikte kazalar minimize edilerek kabul ve kontrol edilebilir seviyelere gelmiştir. Ekseriyetle güvenlikle ilgili sorunların asıl kaynağı ve endişe verici olan kısmı ise nükleer tesise sahiplik eden ülkelerin aynı zamanda nükleer teknolojilere de sahip olacağından mütevellit nükleer silahlar hakkında ki endişelerdir.

Modüler Reaktörlerin Sınıflandırılma Belirleyicileri

Küçük Modüler Reaktörler (SMR) ve Mikro Modüler Reaktörler (MMR), Geleneksel Reaktörlere kıyasla hem boyutsal hem enerji üretim manasında daha küçüktür ve taşınabilir veya hareket edebilir şekilde inşaa edilirler. Üretim ve bakım maliyetlerinin düşük olmasıyla devasa enerji istemeyen tesislere, araçlara ve küçük şehirlere enerji sağlamak için alternatif bir yol olarak görülüyor da olsa araştırma-geliştirme faaliyetlerinin devasa maliyetleri dolayısıyla bunun yakın tarihte gerçekleşmeyeceğini düşünen de birçok nükleer uzman bulunmaktadır. Küçük ve Mikro Reaktörler arasında ki temel fark ürettikleri enerji ve fiziksel büyüklükleridir dolayısıyla SMR için varsayacağımız birçok temel özellik MMR içinde geçerli olacaktır. Uluslarası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), 700MWe’ye kadar enerji sağlayan reaktörleri orta, 300 MWe’ye kadar enerji sağlayan reaktörleri küçük, 10 MWe’ye kadar olanları mikro 700 MWe ve üzeri olanları ise büyük ve geleneksel olarak kabul ediyor.

Modüler reaktörlerin en belirleyici özelliği adından gelen modüler(parçasal) tasarımıdır. Reaktörler, fabrikalarda üretilen ve daha sonra sahaya taşınarak monte edilen modüllerden oluşabildiği gibi mikro olanları adeta bir motor gibi çalışması hedeflenmektedir. Küçük olmalarından kaynaklı taşınabilmesi reaktörün parçalar halinde taşınarak farklı yerlerde kurulmasını kolaylaştırır ve parçalara hareketlilik kazandırır. Kazanılan özellikler farklı alanlarda kullanılabilirlik ve kullanılabilirliğinden kaynaklı yeni alanlar üretebilme becerisi kazandırır.

Fiziksel ve Enerjisel Büyüklükleri

Geleneksel Reaktörlerin sağlayacağı enerjiler çok değişkenlik göstermekte olup bölüm sayısına ve teknik özelliklere göre değişsede en büyük santrallerden biri olan Japonya’da bulunan Kashiwazaki-Kariwa Nükleer Santrali teorik olarak aylık 6 milyon MWh enerji üretimi yapabilir modüler reaktörler ise şimdilik 300 bin MWh enerji üretimini geçememektedir. Enerji değerlerinin daha anlaşılabilir hale gelmesi için İstanbul’un 1 aylık elektrik harcaması ortalama 3 milyon MWh iken Bartın, Zonguldak ve Kastamonu illerinin toplamı ortalama 180 bin MWh enerji tüketmektedir. Bartın, Zonguldak ve Kastamonu elektrik enerji ihtiyacının karşılanması için bölgeye bir SMR kurulması yeterli gelirken İstanbul için 15 SMR gerekmektedir bunun yerine Japonya’dan örnek verdiğimiz tesisin yarı büyüklüğünde bir nükleer tesis İstanbul için yeterli olmaktadır. Az enerji tüketimi olan bir bölgeye enerji verilmek istendiğinde; tesisten enerji taşımanın zor olduğu zaman veya süreklilik arz etmeyen enerji ihtiyacı olduğu zaman ve yeşil enerjinin koşullar sebebiyle uygun olmadığı konumlarda SMR ihtiyacı ortaya çıkabilir.

Geleneksel santrallerden bazılarının büyüklükleri; Fukuşima Daiçi Nükleer Santrali (Japonya): Yaklaşık 500 futbol sahası, Kalinin Nükleer Santrali (Rusya): Yaklaşık 1000 futbol sahası, Palo Verde Nükleer Santrali (ABD): Yaklaşık 2285 futbol sahası ve Akkuyu Nükleer Güç Santrali (Türkiye): Yaklaşık 1000 futbol sahası büyüklüğündedir. Modüler reaktörler ile üretilmek istenen enerjiye göre büyüklükleri sabit olmamakla birlikte bir kamyon büyüklüğünden iki futbol sahası büyüklüğüne kadar değişmektedir haliyle iki futbol sahası büyüklüğünde dahi olsa geleneksel santrallerle kıyaslanamayacak kadar ufak olduğu açıktır. Fisyon ve füzyon reaksiyonlarında açığa çıkan enerjiyi dönüştürme metodları ise sabit olmamakla birlikte hala aynı temel ilkeye dayandığından bahsedilmişti ancak geleneksel nükleer santrallerde kullanılan ilkeler ve yöntemler modüler reaktörlerdeki enerji dönüşüm süreçlerinde istenilen kadar verimli ve uygulanabilir olmadığından farklılaşmalar yaşanmaktadır ve birçok firma enerji çevrim süreçleriyle ilgili araştırma-geliştirme faaliyetleri yürütmektedir.

Kullanım Alanları

Geleneksel reaktörlerin kullanımının kısıtlı olmasının modüler reaktörlerin gelişiminde ki en önemli motivasyon olduğundan kaynaklı modüler reaktörlerin kullanım alanları zaten üretilme amaçlarından dolayı çok geniş olacaktır. Bugün baktığımızda modüler reaktörler henüz yaygın kullanılmaya başlanamaması ve halen araştırma-geliştirme çalışmaları yoğun olarak sürdüğünden aktif kullanımı çok yönlü olmasa da gelecek vaad ettiği ve teorik olarak kullanılabileceği alanlar çok geniştir. Ancak SMR olarak tarif edilmese de, çok benzer teknoloji ve büyüklüğe sahip olan askeri deniz araçları ve belki bilinmeyen farklı reaktörlerin varlığını gözden kaçırmamak gerekir.

Aktif Kullanımlar

2024 itibariyle yalnızca Çin ve Rusya’da aktif kullanılabilen modüler reaktörler bulunmaktadır lakin modüler sayılmayan dünyada denizaltı ve deniz araçlarında kullanılan 160’ın üzerinde mini reaktör vardır.

Çin’de bulunan HTR-PM adlı SMR 2021 yılında faaliyete geçti 210 MW enerji çıkışına sahiptir, teorik olarak aylık 150 bin MWh enerji üretebilir. Proje, reaktörün 2060 yılına kadar tüm kömürle çalışan elektrik santrallerinin yerini almasını amaçlamaktadır.

Rusya’da kullanılan KLT-40S ve KLT-40 reaktörleri denizde kullanılmaktadır. KLT-40S Rus yüzen santrali olarak Akademik Lomosov’da kullanılarak demirlenmiş geminin Rusya’nın kasabasına enerji sağlamaktadır. KLT-40 ise Taymyr sınıfı bir buz kırıcı gemiye enerji sağlamaktadır. Yaklaşık 50 MW enerji çıkışına sahip olan yüzen reaktörler aylık ortalama 36 bin MWh enerji üretirler.

Gelecek Vaad Ettiği Alanlar

Yüksek teknolojili askeri yerleşim yerleri genellikle yerleşim yerlerinden epey uzakta olduğundan enerji sağlanması zordur veya olası bir savaş durumda anlık gelişen bir üs bölgesine kısa sürede hızlı bir enerji ihtiyaç karşılayıcı yapılmak istenildiğinde SMR’lar ortaya çıkar. Uzun süreli denizde çalışması gereken denizaltıları veya farklı tür gemilerde kullanılması elzem olan yine SMR’dır.

Araştırma geliştirme çalışmaları için uzay seyahatlerinde veya gezegen yerleşimlerinde gerektiği kadar enerjiyi karşılayabilecek başka bir alternatif şimdilik ufukta bulunmamaktadır.

Kent alanında uzak veya birbiriyle enerji bağlantısının kurulmasının zor olacağı ve doğadan enerji aşırmanın zor olacağı kasabalarda hızlı çözüm sunarak düşük kapasiteli reaktörler ihtiyaçlara cevap verilebilir.

Sivil alanda kullanımlar ise teorik olarak mümkün dahi olsa hem güvenlik hem maliyet açısından ufukta görülmemektedir.

Türkiye ve Modüler Reaktörler

21. yüzyılın başlarına kadar Türkiye yaşadığı politik sorunlar sebebiyle birçok teknolojik gelişmeden geri kalmış bir ülkeydi ancak son zamanlardaki gelişmelerle birlikte birçok alanda istikrarlı adımlar attığı görülmektedir. Artık teknolojide birilerine yetişmenin ve hatta geçmenin onların yaptıklarını taklit ve takiple olmadığı anlaşılmış haldedir. Yeni teknoloji alanları açıldığında taze alanlarda en hızlı araştırma-geliştirme faaliyetleri gerçekleştirenlerin o alanda liderliği çektiği sabit bir bilgi olmakla birlikte ülkelerin araştırma-geliştirme çalışmaları için gerekli altyapı veya yetkin kişi sermayesinin varlığı Türkiye için en sorunlu alandır. Ancak bugün gerekli alanda güçlü ve tecrübe sahibi müttefikleriniz olduğunda birçok sorun aşılabilmektedir. Havacılıktan, denizciliğe oradan uzaya ve nükleere varana kadar oyun değiştirici gelişmeleri müttefik etmenini dahil etmeden açıklamak mümkün değildir. Avrupa Endüstriyel İttifakı 2024 Şubat’ta kurularak kendi aralarında yapacakları çalışmaların standartlarını, hedeflerini ve yatırımlarını planlamaya ve işletmeye başlamıştır. Birleşik Krallık 2023 Temmuz’da Büyük Britanya Nükleer planını başlatmıştır. Ancak Türkiye’de her zaman olduğu gibi bazıları ortaklık ve karşılıklı fayda esaslı adımlar yerine bir takım organizasyonlarla fikir ve kişi sermaye aşırması için avrupayla ilişki geliştirme yolu tutmaktadır.

Kaynaklar
https://www.iaea.org/newscenter/news/what-are-small-modular-reactors-smrs

https://www.iaea.org/topics/small-modular-reactors

https://seffaflik.epias.com.tr/electricity/electricity-consumption/ex-post-consumption/percentage-of-consumption-information

https://www.rolls-royce.com/innovation/small-modular-reactors.aspx

https://gemini.google.com/

https://en.wikipedia.org/wiki/Small_modular_reactor

https://en.wikipedia.org/wiki/Fukushima_Daiichi_Nuclear_Power_Plant

https://en.wikipedia.org/wiki/KLT-40_reactor

https://en.wikipedia.org/wiki/HTR-PM

https://tr.wikipedia.org/wiki/Fuku%C5%9Fima_I_N%C3%BCkleer_Santrali_kazalar%C4%B1

https://www.enerdata.net/publications/executive-briefing/smr-world-trends.html

https://single-market-economy.ec.europa.eu/industry/industrial-alliances/european-industrial-alliance-small-modular-reactors_en

https://www.orano.group/en/unpacking-nuclear/all-about-used-fuel-processing-and-recycling